Uçan Pembe Domuz
Siyaha doğru ilerliyordu.Onu o yapan renkler onu bir anda kapı dışarı etmişti.Aslında o kendi resmini arıyordu,kendi hayatını..Bulabilseydi ancak tamamlanabilecekti.Fakat ulaşamadı.Siyahın karanlığında sıkışıp kalmıştı.Artık ona hangi renk gelse sadece bulanıyor,koyulaşıyordu.Siyahın derinliğinde bir yerlerde pısmış bekliyordu.Hiç bir renk ona yaklaşmıyor,beraber bulanmak istemiyorlardı.Öyle bir renk gerekiyordu ki,ona yaklaştığında uyum içinde olacak,hiç bulanmayacaklardı.Zamanın ötesinde boğulup giderken bir anda biri ona selam verdi.Bu beyazdı.Ona kapıyı açtı,içeri davet etti.İçerisi beyazın endamıyla aydınlanmıştı,hiç bulanıklık yoktu artık.Kendini ve onu görebiliyordu.Beyaz onu tutup dışarıya çıkardı.Burası çok güzeldi.Hiç görülmemiş renklerden bir senfoniydi burası..Sadece renklerin melodileri ve melankolisi hakimdi.Ona geriye yaslanmasını söyledi beyaz..Bu hiç bitmeyen senfoniden istediğini düşündü bir anda..Beyazla birlikte kendi senfonisini yaratmak istedi.Renkler aşk halini almaya başlamıştı..O da bu anın romantizminden faydalanarak beyaza sarıldı.Birlikte bir resim çizmeye karar verdiler.Bütün renklerin de bundan haberi olmuştu.Olağanüstü olması gerekiyordu..Verdikleri parlaklıkta yürüyecek,gölgelerde sevişeceklerdi.Kıvrımlar onların eğlenceli kocaman parkları olacaktı.Mavilikte dalgalanacak,yine mavilikte uçacaklardı.Yeşilden yapraklar hiç durmadan dans edeceklerdi.Kırmızının edasında oluşan zıp zıp tavşan daima mutluluk ezgileri söyleyerek ordan oraya koşacaktı.Sayısız darbeden yıldızlar onların akşamı olacaktı.Mor her tarafı çiçeklere bürüyecekti.Eflatun etrafı romantik kılan küçük çiğ damlaları olacaktı.Siyah her zaman mabedlerini temsil edecekti.O,bu hayaller arasında yavaş yavaş rengini almaya başladı.O artık pembeydi.Beyaz yanına yaklaştı.Ona bütün saflığını,temizliğini verdi, onunla tüm gücünü paylaştı...ve resmi yapmaya başladılar..
The Fart
Sıkıntıdan o da gerildi anlıyorum.Yerinde duramıyor.Oradan oraya atlayıp hopluyor.Hazımsız hazımsız sesler çıkararak beni ve çevremdekileri olmadık bir gerginliğe sokuyor.Yerleri tırmalıyor.Onu tutmayı çok istiyormuşum gibi bana rahatsızlık veriyor.Tabanı eşeliyor,kaçmak istiyor.Kapıyı tırmalıyor.Ama bırakamam..
Resmen şantaj yapıyor.Beni hiç sevmediğini biliyorum ama şu zamanda bunu yapmasını hiç beklemiyordum.Tamam,ondan pek haz etmesemde acıyorum ona ama bir yandan da onu bırakırsam canavarlaşabileceğinden korkuyorum.Ona göre kötü biri olabilirim ama onun da zaman ve mekan kavramı benimle hiç uygun düşmüyor.Her zaman ve her yerde huysuzluk çıkarabiliyor.Artık ben de ondan ve içimdeki acı histen kurtulmak istiyorum.
İti serbest bırakıyorum...
Zoorrtt !
Oh..Görüşürüz.
Resmen şantaj yapıyor.Beni hiç sevmediğini biliyorum ama şu zamanda bunu yapmasını hiç beklemiyordum.Tamam,ondan pek haz etmesemde acıyorum ona ama bir yandan da onu bırakırsam canavarlaşabileceğinden korkuyorum.Ona göre kötü biri olabilirim ama onun da zaman ve mekan kavramı benimle hiç uygun düşmüyor.Her zaman ve her yerde huysuzluk çıkarabiliyor.Artık ben de ondan ve içimdeki acı histen kurtulmak istiyorum.
İti serbest bırakıyorum...
Zoorrtt !
Oh..Görüşürüz.
Kıllı Kurabiye
Kırık ahşap tabakaların arasında yürümekten başka çaresi yoktu yine..Yürü yürü bitmeyen bir o kadar da lağam kokusunu andıran bir kokuyla beraber ilerliyordu.Kokuşmuş çorapların arasından adeta bir atlı
karınca gibi süzülürken bir bacağının geride kaldığını farketti,devam etmeliydi,az zamanı vardı.Her an her yerde ölebilirdi.Devam etti,yürüdü..Artık kendini taşıyamıyordu.Derken kırıl kıllı bir kurabiyeye rastladı, bu onun kalan ömrü boyunca ihtiyacı olan besini sağlardı.Tek çaresi oydu hayatta birazcık da olsa fazla varolması için..
Aşması gereken bir yastık vardı az ilerde.Altından girdi,burası bir mağara gibiydi.Yukarı tırmandı,yukarıdan bakıldığında bir uçurumu andırıyordu.Tırmandı,tepeye ulaştı ve aşağı inmeye hazırlanıyordu.Deprem misali sarsıldığını hissetti,yılmadı,koştu.Bir anda şiddetli bir sarsılmayla havaya fırladığını farketti.Kurabiyeye koşarken,uçarak ona varacaktı.
Kurabiyeye milim kala bir gazete gündeminin onun hayatına son vermek üzere havada savrulduğunu gördü,korktuğu olmak üzereydi.Kıllı kurabiyeye ulaşamadan ebedi darbeyi kıçına yiyecekti.Sadece kıçına değil,bütün bedenine..
Kendini ezilmiş bir biçimde kıllı kurabiyenin üstünde buldu,fakat o da ne? Kopan bacağı da nereden gelmişti?
Yürüyebiliyordu artık.Bir kıl parçası tam da doksana oturmuştu.
Kıllı kurabiye ona hem aş,hem yaşam aşkı olmuştu.Koşarak uzaklaştı..Adios amigos...
-SON-
karınca gibi süzülürken bir bacağının geride kaldığını farketti,devam etmeliydi,az zamanı vardı.Her an her yerde ölebilirdi.Devam etti,yürüdü..Artık kendini taşıyamıyordu.Derken kırıl kıllı bir kurabiyeye rastladı, bu onun kalan ömrü boyunca ihtiyacı olan besini sağlardı.Tek çaresi oydu hayatta birazcık da olsa fazla varolması için..
Aşması gereken bir yastık vardı az ilerde.Altından girdi,burası bir mağara gibiydi.Yukarı tırmandı,yukarıdan bakıldığında bir uçurumu andırıyordu.Tırmandı,tepeye ulaştı ve aşağı inmeye hazırlanıyordu.Deprem misali sarsıldığını hissetti,yılmadı,koştu.Bir anda şiddetli bir sarsılmayla havaya fırladığını farketti.Kurabiyeye koşarken,uçarak ona varacaktı.
Kurabiyeye milim kala bir gazete gündeminin onun hayatına son vermek üzere havada savrulduğunu gördü,korktuğu olmak üzereydi.Kıllı kurabiyeye ulaşamadan ebedi darbeyi kıçına yiyecekti.Sadece kıçına değil,bütün bedenine..
Kendini ezilmiş bir biçimde kıllı kurabiyenin üstünde buldu,fakat o da ne? Kopan bacağı da nereden gelmişti?
Yürüyebiliyordu artık.Bir kıl parçası tam da doksana oturmuştu.
Kıllı kurabiye ona hem aş,hem yaşam aşkı olmuştu.Koşarak uzaklaştı..Adios amigos...
-SON-
ŞÖYLE Bİ ANIM VAR GİZEMLİ S.KTİ AFEDERSİNİZ BU ARA BENİ..
Kış mevsiminde olduğumuzu hesaba katarsak hava oldukça güzeldi.
Şevkiye teyze papağanı Ostrich'i ilk kez balkona koymuş,Gözcü Yeter her zamankinden
farklı olaraksağ pencerenin perdesini aralamış,Sofu Fevzi damını süpürüyor,Ana Haber Bülteni Habibe
ise yine balkonda oturmuş dedidoku günü ilan etmişti .Bizim evde ise durumlar biraz farklıydı.
Pencerenin karşısından ayrıldım ve odama yol aldım.Kapıyı açmamla beraber yatağımda üç
Rus bayanla karşılaştım.Bir an önce onları dışarı yolladım.
Peki ama nereden gelmişlerdi? Merakıma dayanamayıp araştırmaya karar verdim.
Kafayı mı yedim ben mi çağırmıştım,hatırlamıyordum.
Telefonla en son kimleri aramışım,akşam eve benden sonra giren olmuş mu,internette en son
kimlerle yazışmıştım gelişi güzel baktım ama nafile..
Her zamandan farksız mal bir gün geçirmiştim.Bütün gün bunu araştırmam kaçınılmazdı.
Yatağında üç tane Rus bayan bulmak her gencin hayali olabilirdi belki de ama ben paranoyak bir tipim.
Üç değil bir olsa aynı endişeyi yaşardım sanırım.Hazırlanıp işe gittim.Ofiste sadece ibne Ali vardı.
-Ooooo!Bugün çok erkenciyiz bakıyorum ! Uyuyamadın mı yoksa çakaaal ehiohahiha!
-Biraz öyle.
Bildiği bir şeyler var gibiydi.Hatta bildikleri olduğundan emindim.Bir şeyler öğrenmeye onun üzerinden
devam etmeye karar verdim,en azından hislerim beni yanıltmıyorsa bana ipucu sağlayabilirdi.
Onunla pek ortak yanımız yoktur.Sadece babamla tanışırlar,arada görüşürler,bekar bekara karı kız
peşinleder.Yaşın kaç başın kaç moruk..
-Eee sen ne yaptın babalıkla görüşüyor musunuz?
-Neden soruyorsun ? (kesin bir şey vardı)
-Merak,arkadaşlar görüşürler.
-A evet dün akşam bir yerde karşılaştık,sohbet ettik ayaküstü,sonra o yoluna ben yoluma.
-Pekala..
Ayaküstü bir sohbet olmadığından emindim,babalık dün gece Music Box'ta idi. Eve de beraber geldik.
Ben uyuduktan sonra haberleşip Rus bayanları mı çağırmışlardı?Hemen yola koyulup babamın yanına,eve gittim.
Bir şeyler öğrenebilirdim,sokağa girdim,iki katlı pembe bir müstakil evde oturan Ana Haber Bülteni'nin
evinin önünden geçerken:
-Yok,ayol üç kız girdi,aha geliyor genç zampara!
dediğini duyar duymaz:
-Merhaba Habibe abla,nasılsın?
-İyiyim ablası sen nasılsın yorgun gibisin hahahahahahahhhahay!
Herkes aynı imayı sergiliyordu bana karşı.Bu işten haberi vardı,kapıyı açmasını söyledim ve balkona gelip
karşısına oturdum.Onunla konuşmam beni mahalleye konu edecekti fakat öğrenebildiğimi öğrenmeliydim.
- Dün gece mahallede yabancı üç bayan gördüğünden eminim abla.
- Evet ayol,gece dört gibi üç tane sarışınla bir herif girdi sizin eve haberim yok deme,bakiyim
(balkondan yere bakar)şurdan atlarım şimdi.
- Haberim yok abla,öğrenmeye geldim.
(artık kaçış yoktu saldım kendimi)
- Sabah uyandığımda pencereye geçtim,salonda uyumuştum görmüşsündür beni,sonra
odama hazırlanmaya gittiğimde o hatunlarla karşılaştım,hemen evden attım.Nerden geldiklerini öğrenmeye
çalışıyorum.
- Ayol dediğim gibi gece bir herifle geldiler bunlar,herif senin arkadaşına benziyordu ben de dedim
herhalde bunlar bu karıları götürürler beraber a-aaa n'olmuş ki pekii?
ARKADAŞ ! İbne Ali olduğuna kesin kanaat getirdim.Fakat benim odamda ne işleri vardı ?
Cevap babamdaydı.
- Neyse sağol abla ben kalkayım.
- Habersin bırakma beni e mi ablası ?
- Tamam.
Çıktım,kapıyı açtım eve girdim,salonun kapısına geldim ki babam bir telefon görüşmesi yapıyordu :
- Anladığını sanmıyorum Alicim,iyi akıl ettin de getirdin bayanları şekerim..
- lkdnlksabdaosdbausfueqbdalfeud
- e tabi benim odada karşılaşması mümkün değildi,girmez odama pek,uyumuştu salonda sabah
görmüştür eve kız attım sanmıştır hayatım sorun yok.
Sanırım artık Ali'ye de ibne demem,ayıptır..
Sevgiler,Hikmet...
Şevkiye teyze papağanı Ostrich'i ilk kez balkona koymuş,Gözcü Yeter her zamankinden
farklı olaraksağ pencerenin perdesini aralamış,Sofu Fevzi damını süpürüyor,Ana Haber Bülteni Habibe
ise yine balkonda oturmuş dedidoku günü ilan etmişti .Bizim evde ise durumlar biraz farklıydı.
Pencerenin karşısından ayrıldım ve odama yol aldım.Kapıyı açmamla beraber yatağımda üç
Rus bayanla karşılaştım.Bir an önce onları dışarı yolladım.
Peki ama nereden gelmişlerdi? Merakıma dayanamayıp araştırmaya karar verdim.
Kafayı mı yedim ben mi çağırmıştım,hatırlamıyordum.
Telefonla en son kimleri aramışım,akşam eve benden sonra giren olmuş mu,internette en son
kimlerle yazışmıştım gelişi güzel baktım ama nafile..
Her zamandan farksız mal bir gün geçirmiştim.Bütün gün bunu araştırmam kaçınılmazdı.
Yatağında üç tane Rus bayan bulmak her gencin hayali olabilirdi belki de ama ben paranoyak bir tipim.
Üç değil bir olsa aynı endişeyi yaşardım sanırım.Hazırlanıp işe gittim.Ofiste sadece ibne Ali vardı.
-Ooooo!Bugün çok erkenciyiz bakıyorum ! Uyuyamadın mı yoksa çakaaal ehiohahiha!
-Biraz öyle.
Bildiği bir şeyler var gibiydi.Hatta bildikleri olduğundan emindim.Bir şeyler öğrenmeye onun üzerinden
devam etmeye karar verdim,en azından hislerim beni yanıltmıyorsa bana ipucu sağlayabilirdi.
Onunla pek ortak yanımız yoktur.Sadece babamla tanışırlar,arada görüşürler,bekar bekara karı kız
peşinleder.Yaşın kaç başın kaç moruk..
-Eee sen ne yaptın babalıkla görüşüyor musunuz?
-Neden soruyorsun ? (kesin bir şey vardı)
-Merak,arkadaşlar görüşürler.
-A evet dün akşam bir yerde karşılaştık,sohbet ettik ayaküstü,sonra o yoluna ben yoluma.
-Pekala..
Ayaküstü bir sohbet olmadığından emindim,babalık dün gece Music Box'ta idi. Eve de beraber geldik.
Ben uyuduktan sonra haberleşip Rus bayanları mı çağırmışlardı?Hemen yola koyulup babamın yanına,eve gittim.
Bir şeyler öğrenebilirdim,sokağa girdim,iki katlı pembe bir müstakil evde oturan Ana Haber Bülteni'nin
evinin önünden geçerken:
-Yok,ayol üç kız girdi,aha geliyor genç zampara!
dediğini duyar duymaz:
-Merhaba Habibe abla,nasılsın?
-İyiyim ablası sen nasılsın yorgun gibisin hahahahahahahhhahay!
Herkes aynı imayı sergiliyordu bana karşı.Bu işten haberi vardı,kapıyı açmasını söyledim ve balkona gelip
karşısına oturdum.Onunla konuşmam beni mahalleye konu edecekti fakat öğrenebildiğimi öğrenmeliydim.
- Dün gece mahallede yabancı üç bayan gördüğünden eminim abla.
- Evet ayol,gece dört gibi üç tane sarışınla bir herif girdi sizin eve haberim yok deme,bakiyim
(balkondan yere bakar)şurdan atlarım şimdi.
- Haberim yok abla,öğrenmeye geldim.
(artık kaçış yoktu saldım kendimi)
- Sabah uyandığımda pencereye geçtim,salonda uyumuştum görmüşsündür beni,sonra
odama hazırlanmaya gittiğimde o hatunlarla karşılaştım,hemen evden attım.Nerden geldiklerini öğrenmeye
çalışıyorum.
- Ayol dediğim gibi gece bir herifle geldiler bunlar,herif senin arkadaşına benziyordu ben de dedim
herhalde bunlar bu karıları götürürler beraber a-aaa n'olmuş ki pekii?
ARKADAŞ ! İbne Ali olduğuna kesin kanaat getirdim.Fakat benim odamda ne işleri vardı ?
Cevap babamdaydı.
- Neyse sağol abla ben kalkayım.
- Habersin bırakma beni e mi ablası ?
- Tamam.
Çıktım,kapıyı açtım eve girdim,salonun kapısına geldim ki babam bir telefon görüşmesi yapıyordu :
- Anladığını sanmıyorum Alicim,iyi akıl ettin de getirdin bayanları şekerim..
- lkdnlksabdaosdbausfueqbdalfeud
- e tabi benim odada karşılaşması mümkün değildi,girmez odama pek,uyumuştu salonda sabah
görmüştür eve kız attım sanmıştır hayatım sorun yok.
Sanırım artık Ali'ye de ibne demem,ayıptır..
Sevgiler,Hikmet...
Üçe Ayrılır; Kadınlar,Şiddet Gören Kadınlar ve Erkekler...
Öyle bir sistem bir yaşayış biçimi hakim ki illa sonradan birilerinin bayanları uyandırması için başlatılmış gibi.
Olmaması gerekenin hakim olması bizi susmamaya davet ediyor.
Biz doğar doğmaz namus kavramı ortaya atılıyor,töreler önümüze koyuluyor.En başta yaptığımız hata inanmak değil mi ?
Mesela ''namus''.Buna inanmanızdan ötürü susmuyor musunuz ?
Ben kadın'ım diyebilenler en az seviyede.
İnsan denen varlığın yemesi,içmesi kadar doğal değilmidir kadın olmak? Peki neden tüm kısıtlamalar kadınların üstünde?
NEDEN HAYATIMIZDA KIZ OLMAMIZ GEREKEN DÖNEMDE KADIN OLUYORUZ ? Peki bizi küçük kadınlar haline getirenler ne hakla bizden hesap soruyor? Bizi eziyor ? Namus denen o kavramın neden bu kadar içindeyiz peki ?
Bunları sorgulayabilirken bize susmak düşmüyor,sırf sustuğu için hayatını yitiren kadınlarımız,KÜÇÜK KADINLARIMIZ var.
Bizi bizden başka kimse haykıramaz.Onlar,benim gibileri küçük kadın haline getirenler, sorduğun zaman ''bakire eş istiyorum'' diyenler değiller mi ? Susma küçük kadın !
Şiddetle iç içe büyüyenler yine kadınlar ve kızlar değiller mi ? Herkesin her zaman duyduğu şeyler ''küçük kız evine giderken..'' '' 15 yaşında anne oldu..'' '' kocasından şiddet gören ZAVALLI KADIN..'' '' babasından ölümüne dayak yedi'' türünden değil mi? Herkesin duyduğu ama sadece yaşayanın anladığı şeyler sürekliliğini sürdürüyor.Kendimizden başka kimsenin yapabileceği birşey yok.Biz artık yaşamaktan da duymaktan da bıkmış haldeyiz.Bir kadının eşini dövdüğü zamanlar olmadı mı ? Oldu. Şiddet o kadar ki alışkanlık haline geldi ki kimisinin başka silahı kalmadı,ama yine ezilen kadın oldu. Bir kadın şiddet gördüğü zaman ''her gün aynı şeyler'' deyip geçiyorlar.Alışılagelmiş bir durum gibi,olması gereken buymuş gibi.
Bunu artık normal olarak göremeyiz.Cinslerimiz üçe ayrılmış durumda değil mi ? Kadınlar,Şiddet gören kadınlar ve Erkekler. Kadınlığımızı,kızlığımızı olduğumuz gibi yaşamak istiyoruz.Kadınlar sex kölesi değil,kadınların sadece bedeni yok,kadınlar stres topu değiller!
Hayat daha bitmedi ama her an bitebilir..Biz kadınlığımızı,kızlığımızı olduğumuz gibi yaşamak istiyoruz!
SUSMA!
Olmaması gerekenin hakim olması bizi susmamaya davet ediyor.
Biz doğar doğmaz namus kavramı ortaya atılıyor,töreler önümüze koyuluyor.En başta yaptığımız hata inanmak değil mi ?
Mesela ''namus''.Buna inanmanızdan ötürü susmuyor musunuz ?
Ben kadın'ım diyebilenler en az seviyede.
İnsan denen varlığın yemesi,içmesi kadar doğal değilmidir kadın olmak? Peki neden tüm kısıtlamalar kadınların üstünde?
NEDEN HAYATIMIZDA KIZ OLMAMIZ GEREKEN DÖNEMDE KADIN OLUYORUZ ? Peki bizi küçük kadınlar haline getirenler ne hakla bizden hesap soruyor? Bizi eziyor ? Namus denen o kavramın neden bu kadar içindeyiz peki ?
Bunları sorgulayabilirken bize susmak düşmüyor,sırf sustuğu için hayatını yitiren kadınlarımız,KÜÇÜK KADINLARIMIZ var.
Bizi bizden başka kimse haykıramaz.Onlar,benim gibileri küçük kadın haline getirenler, sorduğun zaman ''bakire eş istiyorum'' diyenler değiller mi ? Susma küçük kadın !
Şiddetle iç içe büyüyenler yine kadınlar ve kızlar değiller mi ? Herkesin her zaman duyduğu şeyler ''küçük kız evine giderken..'' '' 15 yaşında anne oldu..'' '' kocasından şiddet gören ZAVALLI KADIN..'' '' babasından ölümüne dayak yedi'' türünden değil mi? Herkesin duyduğu ama sadece yaşayanın anladığı şeyler sürekliliğini sürdürüyor.Kendimizden başka kimsenin yapabileceği birşey yok.Biz artık yaşamaktan da duymaktan da bıkmış haldeyiz.Bir kadının eşini dövdüğü zamanlar olmadı mı ? Oldu. Şiddet o kadar ki alışkanlık haline geldi ki kimisinin başka silahı kalmadı,ama yine ezilen kadın oldu. Bir kadın şiddet gördüğü zaman ''her gün aynı şeyler'' deyip geçiyorlar.Alışılagelmiş bir durum gibi,olması gereken buymuş gibi.
Bunu artık normal olarak göremeyiz.Cinslerimiz üçe ayrılmış durumda değil mi ? Kadınlar,Şiddet gören kadınlar ve Erkekler. Kadınlığımızı,kızlığımızı olduğumuz gibi yaşamak istiyoruz.Kadınlar sex kölesi değil,kadınların sadece bedeni yok,kadınlar stres topu değiller!
Hayat daha bitmedi ama her an bitebilir..Biz kadınlığımızı,kızlığımızı olduğumuz gibi yaşamak istiyoruz!
SUSMA!
Utanıyoruz,utandırıyoruz.
İnsanları utandırmayı o gün bir şeyden utanmışsam çok severim.Avuturum kendimi.
İki bölümde kadınları ve erkekleri utandıracağım,bugünkü muavine doluyum.
Erkeklere özel : Hani şu bildiğimiz aromalı sakızlar vardır ya,bir de beyaz meyaz renk verirler ,
ha mentollüler de öyle.Kevaşe gibi çiğnemeyin şunu,ağzınızın kenarlarına taşıyor,
beyaz beyaz.Afedersin göt deliğinin fitil yedikten sonraki haline benziyor.Bir de öyle sevişiyorsunuz
falan..ayıp..
Bayanlara özel : Kısa ve öz konuşacağım hanımlar.Boyundan bağlamalı südyen giymeyin
hele kiloluysan hiiç..Hamburger ekmeği gibi ortadan yardırmalı bir şey oluyor.yapmayın..
Ha bir de pantolonunuz önden arkadan araya kaçmasın.İki götlü gibi görüyorum,
kafam allak bullak..Ben de insanım..
İki bölümde kadınları ve erkekleri utandıracağım,bugünkü muavine doluyum.
Erkeklere özel : Hani şu bildiğimiz aromalı sakızlar vardır ya,bir de beyaz meyaz renk verirler ,
ha mentollüler de öyle.Kevaşe gibi çiğnemeyin şunu,ağzınızın kenarlarına taşıyor,
beyaz beyaz.Afedersin göt deliğinin fitil yedikten sonraki haline benziyor.Bir de öyle sevişiyorsunuz
falan..ayıp..
Bayanlara özel : Kısa ve öz konuşacağım hanımlar.Boyundan bağlamalı südyen giymeyin
hele kiloluysan hiiç..Hamburger ekmeği gibi ortadan yardırmalı bir şey oluyor.yapmayın..
Ha bir de pantolonunuz önden arkadan araya kaçmasın.İki götlü gibi görüyorum,
kafam allak bullak..Ben de insanım..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)